24 Mayıs 2011 Salı

HASRET

Ufka dalmıştı gözleri genç kadının........Gün batımını seyrediyordu.Akşam ki randevusunu düşündü.Ne gereksiz bir buluşmaydı.4 senedir bir tatil kasabasında inzivaya çekilmişti.Yaşadığı hayat yaşamaksa eğer yaşıyordu,kalbindeki taşın ağırlığını kimse bilmiyordu,kimse anlayamazdı,çok istemişti unutmayı..........Başaramamıştı.Başka sevgiler,başka tenler de unutturamamıştı ona hayatını çalan adamı.......Nesini sevmişti onun?Önlenemez egosunu mu,kalbini her seferinde kırışını mı?yoksa ardına bakmadan çekip gitmelerini mi?Gözleri öfkeyle parladı........İçindeki koca boşluğu başka kimse dolduramamıştı.Güzel bir hediye bırakmıştı giderken.........Bir daha kimseyi sevmemeye yemin etmişti.O yüzden nicedir o parti senin bu parti benim vakit öldürüyordu.Zamanı geri alma şansı olsa sevdaya düşer miydi bu şekilde?Ne garip bir soru bu?diye düşündü.........Bile bile ateşe atlamamış mıydı.?Dünyaya yüz kere gelse her seferinde aynı şeyleri yine aynı şekilde yapardı.Hiç bir pişmanlığı yoktu.Son buluşmalarında birbirimizde kalalım demişti ona.........Korkak ,ardına bakmadan gitmişti.Tam 4 sene önce bugün....Aynanın karşısında geçip giden 4 seneyi düşündü....Makyajını yapmaya başladı....Gideceğim ve çok eğleneceğim bu gece diye düşündü.Bir damla yaş aktı sonra bir tane daha,bir tane daha.......

Bizim şehrimizde sen gelene kadar ben burada seni bekliyorum..............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder